İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | be on the table f. | tartışılması ileri bir tarihe bırakılmış olmak (tasarının/meselenin) |
Genel | be on the table f. | görüşülmesi ileri bir tarihe bırakılmış olmak (tasarının/meselenin) |
Genel | be on the table f. | teklif edilmiş olmak |
Idioms | ||
Deyim | be on the table f. | (tartışılmak üzere) masaya gelmek |
Deyim | be on the table f. | geçerli olmak |
Deyim | be on the table f. | masada olmak |
Deyim | be on the table f. | söz konusu olmak |
Deyim | be on the table f. | düşünmeye, tartışmaya açık olmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | be boxed on the table f. | ameliyat masasında ölmek |
Deyim | be put on the table f. | masaya yatırılmak |